|
((SİTEYE_GİRİŞ)) Dost dost diye nicesine sarıldım Alhaslı aşiretinin Barazi olduğu, Siverek’ten Elbistan’ın Sevdilli Büyükköy’e (Gundigır) ve Arga’nın Harınuşağı köyleri sınırlarına takriben 150–200 yıl önce yerleştiği bilinmektedir. Halen Siverek ilçesinin Bucak bölgesi içinde “Alhas” adlı bir köy bulunmaktadır.
Elbistan Alhas köyleri ise Sevdilli (mezraları Han, Pasolar, Digır, Kamolar, Maltoplar, Dangolar ve Gölpınar), Yalak, Beştepe (mezrası Şerefli), Kösolar, Aktil (mezraları Kocapınar ve Serçekuyusu), Yenisöğüt (mezrası Karakuyu), Toprakhisar, Yapılıpınar, Yazı ve Deretopallı’dır. Ayrıca bu köylerden zamanla Arguvan ilçesi Atma aşireti içerisindeki Alhasuşağı köyü, Hekimhan ilçesi Hacılar ve Dereköy, Gürün ilçesi Alacamezar, Yuva, Yaylacık, Sarız ilçesi Söbeçimen ve Örtülü ve Elbistan’ın Körücek, Afşin’in Berçenek ve Çomu köylerinde yoğun olarak Alhas’lılar yaşamaktadır.
1960’lı yıllardan itibaren ekonomik nedenlerden ötürü köylerimizden İstanbul, İzmir, Elazığ, Ankara, Mersin, Zonguldak, Giresun, Samsun ve Trabzon illerine genellikle seyyar satıcı olarak göç edilmeye başlanmıştır. 1978 Maraş olayları ve 12 Eylül darbesi sonrası ise genellikle siyasal nedenlerle başta İngiltere olmak üzere Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre ve Norveç gibi ülkelere zorunlu olarak insanlarımız gitme durumunda kalmışlardır. Yani, kısaca açıklanan nedenlerden dolayı aşiretimizin büyük bir kesimi halen belirtilen ülkeler ile Türkiye’deki çeşitli illerde yaşamlarını sürdürmektedir. Alhas’ın Elbistan yöresine yerleştiği evrede Sünni (Hanefi) olduğu ve Elbistan’a yerleştikten sonra Alevileştiği ileri sürülmektedir. Nitekim Alhas’ın Elbistan’a yerleşimiyle ilgili iki önemli söylence bulunmaktadır. Bunları kısaca size aktarmak isterim.Birinci söylenceye göre Alhas’ın yerleşmiş olduğu araziler, o dönemde yörede etkinliğini sürdüren “Kısık Ağa” adlı bir şahsa aittir. Kısık Ağa Alhas’ın kendisinin arazisinin işgalini önlemesi için dönemin yargılamalarını yapan Maraş Kadı’sına başvurmuştur. Başvuru sonrası, Kısık Ağa kadıya bir şekilde ulaşarak kararının kendi lehine olmasını temin etmeye çalışmıştır. Bunun üzerine Kadı, Kısık Ağa’dan sağladığı menfaat nedeniyle “Mülk Bozabalı’nındır” şeklinde kararını açıklayacağını Kısık Ağa’ya söyler. Bunu öğrenen Alhas, yargılamanın yapıldığı gün Kadı’nın kapısında Kısık Ağa’yla karşılaştığında selamlaştıktan sonra Kısık Ağa’ya dönerek:
“Sen koskoca Kısık Ağa’sın, senin üzerinde boz bir aba benim üzerimde ise arazilerini işgal eden bir adam olarak sako (palto) olmasını içime sindiremiyorum” diyerek paltosunu çıkarıp Kısık Ağa’ya giydirmiş ve Kısık Ağa’nın boz abasını da kendi giymiştir. Birlikte Kadı’nın huzuruna çıktıklarında, Kadı “Mülk Boz abalınındır” diyerek kararı Alhas’ın lehine vermiştir. Bunun üzerine Kısık Ağa Alhas’a dönerek “Senin gibi zeki bir insanın arazimde kalmasının benim için bir sakıncası yoktur” demiş ve araziyi Alhas’ın kullanımına bırakmıştır.
Birinci söylence yaşlılarımız tarafından anlatıla gelen doğruya yakın bir söylence olarak düşünülebilir. İkinci söylencenin gerçeklikle bağdaşmadığını lise yıllarımdan itibaren düşünmüşümdür. Şöyle ki; Alhas’ın Elbistan’a yerleşme tarihi 1800–1850 yılları arasıdır. Bu dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun hilafet ile yönetildiği dönemdir. Bilindiği üzere hilafet, Hanefilik (Sünnilik) inancının baskın olduğu bir yönetim biçimiydi. Hilafet’in baskıcı döneminde Alhas aşiretinin hâkim olan Hanefilik (Sünnilik) inancından, ezilen ve baskı gören Alevilik inancına geçmesi pek de mantıklı değildir. Alhas’ın yöreye yerleşiminden uzun süre sonra çevresindeki Alevi inancındaki Kürt aşiretlerinden etkilenerek zaman içinde değişim göstermesi doğal karşılanabilir. Çünkü din ve inançların üst yapı kurumu oldukları tartışmasız bir olgudur. Dialektik gereği yer, zaman ve koşullara bağlı değişim doğaldır. Ancak, yaşlılarımızın bize anlattığına göre Alhas, Elbistan’a yerleşmesinden hemen sonra Alevileşmiştir.
Bilindiği üzere Anadolu Aleviliği diye adlandırılan Fırat Havzası’nda (Sarız, Maraş, Malatya, Sivas, Tunceli, Elazığ, Erzincan, Varto, Hınıs, Aşkale, Bingöl) yaşayan Kürt-Alevi aşiretlerinin inancıyla, diğer yörelerde yaşayan Alevilerin inancı birbirinden farklıdır. Yani, Zerdüştlükten kaynaklanan Kürt-Alevi aşiretlerinin inanç ve yaşam biçimiyle Türk ve Arap Alevilerin yaşam ve inanç biçimleri arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Fırat Havzası’nda yaşanan Aleviliğin düşünsel zenginliği ve hümanistliği, olaylara yaklaşımındaki bakışı ve değerlendirişi, bilimselliği ve akılcılığı ön planda tuttuğu bir gerçektir
Sonuç olarak, Alhas aşiretinin inançsal kökeninin Zerdüşt olduğu ve Zerdüştlükten Alevileştiği düşüncesi bana daha mantıklı gelmektedir. Aşiretimizin tarihçesini sağlıklı bir şekilde öğrenmemiz gerektiğini siz dostların hoşgörüsüne sığınarak vurgulamak isterim.
Alhaslı aşiretinin Barazi olduğu, Siverek’ten Elbistan’ın Sevdilli Büyükköy’e (Gundigır) ve Arga’nın Harınuşağı köyleri sınırlarına takriben 150–200 yıl önce yerleştiği bilinmektedir. Halen Siverek ilçesinin Bucak bölgesi içinde “Alhas” adlı bir köy bulunmaktadır.
Elbistan Alhas köyleri ise Sevdilli (mezraları Han, Pasolar, Digır, Kamolar, Maltoplar, Dangolar ve Gölpınar), Yalak, Beştepe (mezrası Şerefli), Kösolar, Aktil (mezraları Kocapınar ve Serçekuyusu), Yenisöğüt (mezrası Karakuyu), Toprakhisar, Yapılıpınar, Yazı ve Deretopallı’dır. Ayrıca bu köylerden zamanla Arguvan ilçesi Atma aşireti içerisindeki Alhasuşağı köyü, Hekimhan ilçesi Hacılar ve Dereköy, Gürün ilçesi Alacamezar, Yuva, Yaylacık, Sarız ilçesi Söbeçimen ve Örtülü ve Elbistan’ın Körücek, Afşin’in Berçenek ve Çomu köylerinde yoğun olarak Alhas’lılar yaşamaktadır.
1960’lı yıllardan itibaren ekonomik nedenlerden ötürü köylerimizden İstanbul, İzmir, Elazığ, Ankara, Mersin, Zonguldak, Giresun, Samsun ve Trabzon illerine genellikle seyyar satıcı olarak göç edilmeye başlanmıştır. 1978 Maraş olayları ve 12 Eylül darbesi sonrası ise genellikle siyasal nedenlerle başta İngiltere olmak üzere Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre ve Norveç gibi ülkelere zorunlu olarak insanlarımız gitme durumunda kalmışlardır. Yani, kısaca açıklanan nedenlerden dolayı aşiretimizin büyük bir kesimi halen belirtilen ülkeler ile Türkiye’deki çeşitli illerde yaşamlarını sürdürmektedir. Alhas’ın Elbistan yöresine yerleştiği evrede Sünni (Hanefi) olduğu ve Elbistan’a yerleştikten sonra Alevileştiği ileri sürülmektedir. Nitekim Alhas’ın Elbistan’a yerleşimiyle ilgili iki önemli söylence bulunmaktadır. Bunları kısaca size aktarmak isterim. ARASTIRMACI WEPMASTER ALHASLI TOLGA BEKTAŞ DOGAN 0544 303 91 54 0538 514 67 78 |